Asi Ruh çArşı Nedir ?

penche tarafindan 24 Mart 2009 tarihinde yazildi

Dünyanın her yerinde futbol taraftarlığı birbirine benzer.Taraftarlık kendi içinde yerel, kültürel, bilinçsel farklılıklar gösterse de hepsi takım-oyuncu ya da başka bir nedene dayalı yoğun bir özdeşleşme duygusu yaşarlar.

12 Eylül’ün yarasını hala yaşayan bir toplum olarak ‘ futbol halkın afyonudur ’ sözünü doğrularcasına özellikle günlük  hayatımızda  futbol-futbolcu daha fazla yer almakta. Deyim yerindeyse her gün futbolla yatıp futbolcuyla kalkıyoruz. Sistem pop,top,tarikat üçgeninde devam ediyor hayat. Örnek: Türkiye Otomobil ve Motor Sporları Federasyonu (TOMSFED) Başkanı Mümtaz Tahincioğlu, bakın şöyle diyor: " İlginçtir, Formula 1′i Türkiye’de izleyen seyirci sayısı çok ama biz bunun farkında bile değiliz. Bir örnek vereyim : NTV’nin yaptığı bir araştırmaya göre, Avusturya Grand Prix’ini sabahın altısında izleyen insan sayısının, ikinci Düzce Depremi ile ilgili haberleri izleyenlerden daha fazla olduğunu gösteriyor. "

Burjuvazinin yada hakim sınıfların istediği tam da bu insan profili değil mi ?  Her ülkede ve her dönemde spor, o toplumun siyasal, sosyal,ekonomik ve kültürel durumuna bağlı olarak şekillendirilir ya da biçimlenir. Bu temel bir gerçekliktir. Kiminde Futbol-Fado-Fadima, kiminde Top-Pop-Tarikat.

Sadece Beşiktaş’ın değil Türkiye’nin en etkili ve en asi ruh taraftar gurubu olan çArşı’nın da bu bağlamda ele alınıp irdelenmesi gerekiyor. çArşı’nın önde gelenleri ve sözcüsü Alen bile çArşı’yı tam olarak tarif edemezken biz nasıl yapacağız ki bu işi.?  Dilimiz döndüğünce takım taraftarlığının çok ötesinde olan çArşı’nın  tribün ve sosyal etkinliklerinin buradan duyurulması, anlaşılması ve kavranması bir taraftar olarak bizim de  görevimiz.  

Biraz da abartarak söylersek : Bugün 15 milyon Beşiktaşlı varsa, 20 milyon da çArşı’lı var. Sol tandanslı FB li ve GS li yada diğer takımı tutan solcular bile çArşı’ya karşı sempatiyle bakıyorlar. Gündeme ilişkin siyasi-sosyal çevreci sloganlar atan, Vücudundan 13 kurşun çıkarılan 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ları da unutmayan, ama ‘Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez’de diyen, ya da Beşiktaş maçlarının bitmesine yakın ‘Gün Doğdu’ marşını da söyleyen bu çArşı ve o taraftar grubu.Yukarıda yazılanlara sempatiyle bakmamak mümkün değil.Ama Gün Doğdu marşını söylemek sevgili Salman Kaya’nın da söylediği gibi takım taraftarlığına kaldıysa ölmüşüz biz. İşçi sınıfının, ezilen halkların, etnik sorunların ya da herhangi bir ülkedeki her hangi bir sorunun takım taraftarlığıyla halledildiğini daha tarih yazmadı yazmayacakta. "Sol" da kalan ya da bizim gibi "sol" da olan futbol taraftarların, tribününün dışında da söyleyebileceği şeyleri olmalı diye düşünüyoruz.
 
Büyük şair Enver Gökçe’nin de yazdığı gibi ‘ Bizler hayatın içindeki her şeyi önemsiyoruz, ama hayatın içindeki yerleri kadar’ diyordu. Biz ya da hayata ‘SOL’dan bakanlarda çArşı’yı önemsiyoruz, ama hayatın içindeki yeri kadar. Sıralamayı üstlerde ya da altlarda bir yerlerde tutmak sorunu bizim işimiz değil, psikiyatrist ya da sosyologların sorunu.

Son söz olarak: çArşı, bir dernek, bir sendika değildir, bir örgüt hiç değildir. çArşı bir gönüllüler ordususur. çArşı takım taraftarlığı temelinde bir aşktır, sevdadır, isyancı ve asi bir duruştur, gönüllülük temelinde bin tanklı zırhlı bir ordunun üstüne bir sopayla yürümektir. Bu aşkı da sevdayı da yok etmeye ya da susturmaya  kimsenin gücü yetmez. Eğer olurda gücü yetecek olursa eğer,  zaten o gün güneş de doğmaz,  azrailde akıllı olmaz… 

Evet " Hepimiz  Zenciyiz ", "Hepimiz Eto’yuz " pankartlarıyla ırkçılık karşıtı tavır alan çArşı.

Bir Dinamo Kiev maçı’nda "Birlik, Mücadele, Zafer " pankartını asan da çArşı.
 
Che Guevera’nın devrim andını " Ölüm Ne Zaman ve Nereden Gelirse Gelsin; Mezarıma Siyah Beyaz Güller Atılacaksa, Mezar Taşıma BEŞİKTAŞ Yazılacaksa, Böyle Ölüm Hoş Gelsin Sefa Gelsin…" diyen de çArşı.

Zenith maçında iki direk arasına Che ve Deniz Gezmiş pankartlarını da astı çArşı,  sonra kulüp zarar görmesin diye o pankartı kaldıranlarda çArşı.

"Çarşı savaşa karşı", "No Pasaran ­Geçemeyecekler", " Karadeniz kanserden ölmesin yeter ulan "diyenlerde çArşı.

2004 yılında Mardin Kızıltepe’de babasıyla birlikte öldürülen ve 12 yaşında, vücudundan 13 mermi çıkartılan Uğur Kaymaz için "Uğur kardeşimiz kalbimiz de yaşıyor" diyen de çArşı.
 
Faşizme lanet okumak için "F.ck You Mussolini" diyen de çArşı.

Ölüm orucunda yaşamını yitiren eski Çarşılı Berkan Atabay için "Berkan Atabay Ölümsüzdür " yazılı pankartlar da solcu Beşiktaş taraftarlarının diğer eylemleri…

penche (kold)

Asi Ruh çArşı…

Türkiye de tribün kültürünün oluşmasında temel ve biricik unsur olmuş, ki bu yüzden her cins taklitten ve halkın takımı , semt takımı , aykırı yapı, ayrıksılık, vb.  ile örtüştürmüş , bu doğrultuda da muhalif kültürden unsurlar barındırmış politik tavırlar koymaktan çekinmemiş, muhalif yapısı  ile "çarşı ” kapalının ortasında sıralanan sıradan bir taraftar  gurubu değildir.